top of page

MARKALAŞMA HATALARI

                                                                                                                                                          Markalaşma için doğru başlangıcın önemi malum. Ancak, bazı markalar, şahane başlangıç yapmalarına rağmen, bu güzel başlangıcın devamını getirmediği,  disiplinsizlik, istikrarsızlık ve vaadinin arkasında durmaması sebepleri ile yoldan çıkarlar. Bu yazımda sizlere, kaçınmanızda fayda gördüğüm önemli markalaşma hatalarından bahsedeceğim.

Marka çalışmalarını bir kurtarıcı olarak görmek, şirketler ne zaman dara girseler, markayı revize etmek, yeni marka kimliği ile pazarlama faaliyetlerini artırarak, yeni slogan, yeni logo, yeni vaadler ile markalarını canlandırmak isterler. Böylece, tüketicileri nezdinde tekrar atağa geçeceklerini, satışları artıracağını düşünürler ve bütün bunları yaparken, acele davranışları, organizasyonunda görev alanları beslemeden, vaadlerini netleştirmeden hareket ettikleri için hata yaparlar. Marka çalışmaları hızlı bir süreç değildir. Kısa vadede beklenti içerisine girmek markalaşma faaliyetleri devam ederken, isteksizlik ve vazgeçişlere sebep olur. Unutulmaması gereken, markalaşmanın istikrar ve süreklilik ile ulaşılacak bir hedef olduğudur.

Birden fazla markayı öne çıkarmaya çalışmak, şirketlerin sık sık yaptığı diğer bir hatadır. Bütçelerini düşünmeden, aynı anda, bünyelerindeki birçok markayı ön plana çıkarmaya çalışırlar. Kısıtlı imkanlar ile, her çözüm ve/veya ürün için ayrı bir marka yaratmaya çalışmak ciddi bir hatadır. Halbuki sizin bir markanız var ve tüm çözümlerinizi bu biricik markanızın altında konumlandırarak ön plana çıkarabilirsiniz.

Farklılaşamamak, tüketicinin zihninde karmaşık algı yaratmak yani kendini anlatamamak en önemli markalaşma hatalarından biridir. Karmaşıklık, genellikle birçok ürün/hizmeti bünyesinde barındıran markaların yaptığı hatalardandır. Farklılaşmak için en güçlü yönününüz üzerine odaklanın. Herşeyde en iyi olmak  zorunda değilsiniz. Sizi neyi en iyi yaparsınız? Cevabınız sizi farklılaştıran yönünüz yani vaadinizdir.

Vaadinin arkasında durmamak, bir markanın kendi yok oluşunu imzalamasıdır. Söze değil icraata bakmak deyimi böyle birşeydir. Söyleyerek, marka hikayenizi yazarak dikkatleri üzerinizde topladınız. Örneğin “24 saat müşterimizin yanındayız” Güzel, ardından gelen ve cevap verilmeyen telefonlar, sonuç? Vaadinizin arkasında durunuz.

Hatalı marka uzatmaları, markanın farklılaştığı alandan bir başka alana kayması durumunda çok tehlikelidir. Örneğin, ben ortopedi terliği getiriyorum ve tüm iletişimimde ayak sağlığına yönelik mesajlar veriyorum. Birden düz sandalet trendine uyarak, aynı markamın altında, ortopedik olmayan, düz sandalet getirmeye başladım. Sanırım sözü de markayı da uzatmaya gerek yok.

Son söz, 
Marka olmak sabır işidir. Sabrı olmayan markalar ise saman alevi gibidir.

-Şubat 2018-

Nagihan Ünüvar

* Tüm yayınlarımızın hakları saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir.

bottom of page