BEN MARKAMA RESMEN AŞIĞIM
Markalarına sahip çıkanlar, o fikrin yaratıcıları, onun için çalışanlar, marka elçileri, “Ben markama resmen aşığım” diyenler, bu yazım sizlere, benim markam bir tanecik diyenlere. Bir gece yattınız, ertesi gün aklınıza o fikir geldi, o eşsiz fikir. Ben bunu yaparım dediniz ya da rutin hayatınıza devam ederken o an geldi ve markanızın temellerini attınız. Bir bebeğiniz oldu ve size muhtaç, büyümek, gelişmek, beğenilmek, istenmek, sevilmek için kat etmesi gereken uzun bir yol ve ona ilk adımlarını atarken elinden tutacak olan siz.
Sizinle büyüyen markanız, o fikriniz, o işiniz, o çocuğunuz, o hedefiniz, o yaşam biçiminiz, o sizin hayatınız, o sizin aşkınız, iyiki yapmışım dediğiniz, başarılarıyla gurur duyduğunuz, sevgiliniz, gece gündüz aklınızda olan tek kelime, en sevdiğiniz resim, en sevdiğiniz sözcük, o markanız, siz ona resmen aşıksınız. Peki ya markanızın elçileri? Çalışanlarınız, müşterileriniz, markanız ile tanıştırdıklarınız. Markanızın elçileri, Markam sensin diyen kocaman bir ailedir. Bakışı, konuşması, giyimi, tarzı ile markanızın kendisidir. Çünkü marka yaşam biçimidir. Yapmanız gereken markanızın sahiplerini onunla buluşturmaktır. Çözüm ise çözüm isteyenler, inovasyon ise inovatif fikirlere ihtiyacı olanlar, pahalı ise pahalı zevkleri olanlar, uyumlu ise uyum isteyenler…
Markanızın elçileri, kendini markanızda bulanlar, yani hedef kitleniz ve onlar markanıza resmen aşık olanlardır. Diyeceksinizki ne ilgisi var marka ve aşk , o kadar ilgisi var, o kadar yalın, o kadar basit ve net. Marka aşıkları yaratmak, markanızın ruh ikizlerini bulmaktan ibarettir. Çünkü herkes kendine benzeyen markaları sever. Anladığımız, bende olsam böyle yapardım dediğimiz, belkide içimizde olan ama açığa çıkarmadığımız bir yanımız, bizim markamız. Bu yüzden markamız için çalışacakları seçerken, markamızın ruhunu iyi anlamalı, ruhumuzu yansıtacak olanları işe almalıyız. Bu yüzden hedef kitlemizi belirlerken kimin ihtiyacına çözüm olduğumuzun cevabını vermeliyiz, bu yüzden genele değil özele hitap etmeliyiz. Bu yüzden hepsi benim diyen maymun iştahlı bir marka olamaz, o benim diyen, ait hissettiren ve özeline hitap eden marka olur.
Teknoloji ileriye gittikçe, ruhumuz geriye gidiyor, daha doğalı arıyor, daha basite yöneliyor. Karmaşık algoritmalar ile yaratılan ileri teknoloji, aslında, hayatımızı hem fiziken, hem de ruhen basitleştiriyor ve duygusal markaların ön plana çıkmasını sağlıyor, çünkü bizler sanal dünyanın nimetlerinden faydalanırken, özünde duygularımıza hitap eden, aşk ile anacağımız markaları arıyoruz. Bu sebeple duygusal markaları tercih ediyoruz.
Marka aşktır, aşk ise kişiye özeldir. Tüm markalara “Ben Markama Resmen Aşığım” diyen marka elçileri dilerim.
Nagihan Ünüvar
* Tüm yayınlarımızın hakları saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir.