top of page

DİJİTAL TÜKETİCİ NE İSTER?

 

Pazarlama dünyası tuhaf bir yerdir. Bu dünya, hedef kitlelere ulaşmak için, çizgi üstü, çizgi altı, geleneksel, dijital, online, çevrimiçi, çevrimdışı, multi-channel gibi çeşitli başlıklarla süslenmiş kanallar ve bu kanalları kullanarak kendilerini fark ettirmeye çalışan markalar ve pazarlamacılarından oluşur. Yegane amacı, ürününü satın alacak tüketiciye en kestirme yoldan ulaşmak olan pazarlamacılar, son 5-10 yıldır da dijital tüketici diye adlandırılan yeni nesil tüketicileri anlamaya, analytics metotlar, yaşam boyu müşteri değeri ölçümleme gibi yöntemlerle bu gizemli tüketicilerin davranışlarını gözlemlemeye çalışıyorlar. Yığınlarca yazı yazılıyor, seminerler düzenleniyor, eğitimler yapılıyor. Dijital aşağı, dijital yukarı söylemlerle dolu bir ortamda mücadele veriliyor. 

 

Dijital tüketici, yıllardır fiziksel mağazanıza gelen müşterinizdir. Konu tüketicinizi tanımak ve anlamakla ilgilidir. Doğal olarak, zamanla gelişen insan, farklı teknolojiler kullanarak hayatını kolaylaştırmaya çalışıyor. İnsan keşfetmeyi seviyor ve yeni oyuncaklarıyla yeni oyunlara dahil oluyor. Özünde de hayattan keyif almak istiyor. Bugünlerde de, internet bağlantımız, bir akıllı telefonumuz, bilgisayarımız varsa, hem zamandan, hem de paradan tasarruf etmek için mağazaya gitmek yerine oturduğumuz yerden alışveriş yapmayı tercih ediyoruz. İnternet üzerinden alışveriş yapmak için Einstein olmaya gerek olmadığını, okuma yazma bilen ve kredi kartı kullanan herkesin bunu yapabildiğini biliyoruz. O halde, yazımızın başlığını dijital tüketicinin şifresi yerine, gelişen teknolojiye uyum sağlayan tüketiciler olarak değiştirebiliriz.   

 

Sabırsızdır

İnternet teknolojisi beklentiyi artırarak, tüketiciyi, zahmet verip mağazaya giden ve sabırla sıranın kendisine gelmesini bekleyen müşteri yerine, sırada beklemeye gerek duymayan ve işler istediği gibi gitmezse başka mağazaya giderek benzer ürünü satın almayı tercih eden müşteriye dönüştürdü. Bu büyük pazarda, marka değeri yüksek, az bulunan, eşsiz bir ürün satan, aynı ürünü çok ucuza ya da bedava veren, pazarda ki en yüksek reklam bütçesine sahip bir mağaza değilseniz ve satış yapmaya çalıştığınız web siteniz yavaş, bir işlem yapmak için 5 saniyeden fazla beklemek gerekiyorsa ne yaparsanız yapın tercih edilmezsiniz. 

 

Deneyime Önem Verir

Fiziksel bir mağazaya gelen bir müşteri ürüne dokunur, dener, değiştirir, farklı renklerine bakar. Aynı durum internetteki mağazanız için de geçerlidir. Eğer teknoloji yatırımı yapacak imkana sahip bir markaysanız bu özellik sizi rakiplerinizin epey önüne geçirir. Müşteriniz, sanal ortamda ürünü deneyimleyebilir, evinde ki köşede nasıl duracağını görebilir, farklı renklerine bakabilir. Bu deneyimi yaşatacak bir teknoloji yatırımınız yoksa, ürünle ilgili nitelikli görseller, videolar ve müşterinizin aklında soru işareti kalmayacak şekilde ürünü çok iyi anlatan ve diğerlerinden farklı kılan özgün içeriklerinizle de satış yapabilirsiniz. Ek olarak, fiziksel mağazanızda müşteriye yardımcı olan satış danışmanınız gibi internet sitenizde de müşterinize canlı sohbet imkanı yaratabiliyorsanız bir artı puan daha kazanırsınız.    

 

Dedikoduyu Sever   

İnternet üzerinde alışveriş yapanlar, tıpkı günlük hayatta bir çok insanın sevdiği gibi, dedikoduyu, yorum yapmayı, birbiriyle konuşmayı çok sever. Değerlendiren, not veren statüsü onlar için mühimdir. Tüketiciler tarafından ürün/hizmet karneniz pek bir iştahla hazırlanır. Yıldızlı pekiyiler ya da eleştiriler. Sosyal medya, bloglar, topluluklar, online forumlar..Saymakla bitmeyecek kadar çok olan bu platformlarda konuşurlar, şikayet ederler ve paylaşırlar. Tüketiciniz nezdinde zayıf alarak sınıfta kalmak istemiyorsanız ya işinizi çok iyi yapın ya da bu aleme hiç bulaşmayın. 

 

Duygusaldır

Teknolojiyi kullananlar da herkes gibi duygusal insanlardan oluşur. İnsan, önemli olmak, fark edilmek ister. Milyonlarca insan arasında biri size isminizle hitap edip “Merhaba Özlem, bugün nasılsın?” diyerek seslenirse ne hissedersiniz? Facebook bunu yıllardır yapıyor. Müşterisine özel mesaj gönderen başka markalar da olduğunu biliyoruz. Özel günleri hatırlatan, küçük hediyeler ya da deneyimlerle mutluluk veren, anılarından bahseden markaları görüyor, deneyimliyoruz.

Özetle, teknoloji, insanı değil, insanın tercihlerini değiştiriyor. Pazarlama stratejiniz, kendinizle ilgili değil müşterinizle ilgili olsun. Empati yaparak değerli hissettirin. Çünkü insanlar, sizin ne yaptığınızla değil, kendilerine ne hissettirdiğinizle ilgilidir. 

 

Nagihan Ünüvar

-Nisan 2019-

* Tüm yayınlarımızın hakları saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir.

bottom of page