DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN MARKALARA MESAJI VAR: UYUM SAĞLA YA DA ÖL!
Ülkemizin 4G’ye geçiş sürecinde, internete ulaşımın daha da hızlanacağının konuşulduğu bugünler, dijital dünyanın etkin kullanımının ne kadar önemli olduğunu gösterirken, artık, tüm markaların dijital dönüşüme ayak uydurması, uyum sağlaması bir fantazi değil zorunluluk haline geldi.
Evde, işte, yolda, okulda, akıllı telefonlar ve tabletler ile internet kullanımı her geçen gün daha da artıyor. Artık, sadece bulunmayan ürünlere ulaşmak için değil, özellikle metropollerde, ulaşım güçlüğü, trafik, alışverişlerin de internet üzerinden gerçekleşmesine, sadece araştırma yapmak için değil, satın almak için de insanların kolay ulaşabildiği dijital dünyanın tüm nimetlerinden faydalanmalarını sağlıyor. İnternette daha fazla zaman geçiriyoruz ve işlerimizi, alışverişlerimizi internet üzerinde hallediyoruz. Dijital devrim, çok değil, bundan beş sene sonra, finans dahil, tüm ihtiyaçların internetten sağlandığı bir dünyada olacağımızı açık ve seçik bir şekilde bize gösteriyor. Eğer kalıcı olmak istiyorsak, çok geç olmadan, dijital çağı kabul etmeliyiz ve uyum sağlamalıyız. Biz değiştik, tüketici değişti, markalar değişiyor, değişmeli. Sadece büyük markalar değil, bakkal amca, köşedeki market, mahallemizin tuhafiyesi, herkes ve her şey değişmeli. İnternet ve sosyal medya iletişimi kolaylaştırırken, merak ettiğimiz, araştırmak istediğimiz tüm bilgilere anında ulaşmamızı sağlıyor. Tüketiciler bilinçli, araştırıyor, öğreniyor, konuşuyor ve beğenmediğini hemen değiştiriyor. Marka itibarı sosyal medyada interaktif tartışılıyor, şikayet ediliyor, öneriliyor, beğeniliyor, değerlendiriliyor. Bir günde kazanılan popülerlik, ertesi gün yitirilebiliyor. Uyanık olmalı, tüketicimizi dinlemeli, sorularına cevap vermeliyiz. Teknoloji ve dijital evrim dünyamızı büyüttü mü ? Markalar “Evet, dünya büyüdü, rekabetin arttığı büyük bir pazar haline geldi.” Tüketiciler “Hayır, dünya küçüldü, kolaylaştı, tüm markalara rahatlıkla ulaşabiliyorum.” Alternatifler ve rekabet arttı, tüketici sadakati azaldı.
Dijital çağ her şeyi kolaylaştırırken, bilgiye kolay ulaşım, babadan kalma markalar için tehlikeleride beraberinde getiriyor. Dünya büyüdü, pazar genişledi, tüm sektörlerde, her yeni gün yeni markalar yerini alıyor. Dijital dünya, markaların kendilerini tanıtmalarını, pazara girmelerini kolaylaştırırken, pastadan alınan pay azalıyor ve sadece kendini farklılaştırmayı başaran markalar ayakta duruyor. Dijital çağda, kendini yenileyen, tüketicisini dinleyen, içimizden biri olan, tüketicisine uzak değil, yakın olan, yenilikleri onlarla paylaşan, bilinçlendiren, duyarlı olan, duygusal olan, ödüllendiren, yalın, sade, tepeden bakmayan, tüketicisi ile beraber gülen, beraber ağlayan, sosyal sorumluluk projelerine imza atan, empati yapan, çok çalışan, uyumayan markalar başarılı olacak.
Beyler, bayanlar dünya değişti, dünya artık kulislerde, derneklerde, özel kulüplerde değil, tüketicinin yanında, aynı sofrada oturanların dünyası. Özlenen, beklenen, ulaşılmak istenenlerin yanıbaşımızda olduğunu hissetmek istediklerimizin dünyası. Yukarıda değil, yanında olanların dünyası. Masanın diğer tarafında değil, aynı sandalyeyi paylaşanların dünyası. Gece kapanan telefonların değil, elinde telefon tüketicisine her an dokunanların dünyası.
Bu dünyanın adı Dijital Dünya, yakınlaşan, yakınlaştıranların dünyası. Yanımda isen yaşa, ulaşılmaz isen öl diyenlerin dünyası. Hoşgeldiniz.
Nagihan Ünüvar
* Tüm yayınlarımızın hakları saklı olup, yayınlarımızın kullanılması için Markam Sen ve Nagihan Ünüvar'ın kaynak olarak gösterilmesi gerekmektedir.